Bir kimsenin hanesinden bir cenaze çıkarsa vay o biçarenin haline. Ziracenaze çıkan hanenin sahibi her ne kadar fakir olsa da müridi olduğu imamın ne kadar müridi varsa cümlesini davet ederek yedi gün devamlı yedirirlermiş. Artık o biçare adam kendi derdine mi yansın, yoksa müridi olduğu imamın müritlerini mi doyursun. Zavallı adam her gün ancak beş on kuruş ekmek parası kazanıp idare ederken onbin kuruş borç altına girermiş ve senelerce o borcu ödeyemezmiş.*
Yukarıdaki alıntıdan da hareketle 19. yüzyılın ikinci yarısında Güney Afrika Müslümanları arasında dinin yanlış anlaşılması neticesinde ortaya çıkan karışıklıkları gidermek amacıyla yöre halkının talebi üzerine Osmanlı Devleti tarafından konunun uzmanı memurlar bu bölgeye gönderilir. Eser o dönemde Güney Afrika'ya gönderilen Ömer Lütfi ve Ebubekir Efendilerin bölgeyle ilgili çarpıcı izlenimleri içermektedir