Modern edebiyatımız aşkı itiraf etmenin zorluğunu; namus, hayat tarzı seçimi gibi konularda yaşanan kaygıları, tereddütleri, arafta kalma hallerini, kararsızlıkları, ikilemleri işlemiştir. Orhan Seyfi Orhon’un “Tereddüt” veya “Sarahaten acaba söylesem darılmaz mı?” şiirine Ali Rifat Çağatay’ın yazdığı beste Türk müziğinin en sevilen parçalarından biri olmuştur. Divan edebiyatı şairi Şeyhî aşkın tereddüt kabul etmediğini anlatan bir gazel yazmıştır. Tereddüt anlamına gelen en eski kelimemiz Eski Uygur Türkçesindeki ekirçgü kelimesidir. Arapça kökenli tereddüt kelimesi ise 12. yüzyıldan beri Türkçede kullanılmaktadır. Tarihte yaşanmış olaylara bakılırsa tereddüt insanın hayatına mal olabilmektedir. Anket sorularına cevap verirken “bana bir zarar gelir mi?” veya “rencide eder miyim?” gibi kaygılarla insanlar görüşlerini açıkça beyan etmekten çekinmekte ve cevap verme konusunda tereddüt göstermektedir.