Marmara Denizi'nin içeriye doğru kıvrılan kısmında yer alan Tekirdağ, İstanbul'u Adriyatik'e bağlayan Via Egnatia yolu üzerinde yer alan bir istasyondu. Tarihi süreçte Bisanthe, Rehaedestus, Rodosto, Tekürtağı, Rodosçuk, Tekfurtağı ve Tekirdağ gibi isimlerle anılan şehir, sahip olduğu coğrafi konumdan dolayı önemli bir yerleşim yeri olagelmiştir. Romalılar, Traklar, Bizanslılar, Bulgarlar, Osmanlılar ve nihayet Türkiye Cumhuriyeti Devleti devirlerini idrak eden şehir, İstanbul gibi önemli bir şehrin Balkanlara açılan kapısı, Balkanlar içinse İstanbul'dan önceki son durak mesabesindeydi. Limanı sayesinde gelişen ticaret ve verimli topraklarında yapılan tarımın can verdiği dinamik ekonomisinden dolayı şehir, zaman içinde önemli bir siyasi, ekonomik, sosyal ve kültürel merkez haline gelmiştir.
Tekirdağ, Osmanlı hakimiyetinde geçen tarihi esas alındığında, hakkında en çok belge bulunan şehirlerin başında gelmektedir. Ancak bu zengin arşive rağmen şehrin bugüne kadar bilimsel çalışmalar anlamında hak ettiği ilgiye mazhar olduğunu söylemek oldukça güçtür. Tekirdağ'ın zengin arşivinin bir ürünü olan bu kitap, şehir hakkında bundan sonra yapılacak çalışmalar için âdeta bir fihrist mesabesindedir. 48 bilim adamının katkıda bulunduğu bu eserde başta adı şehrimize verilen Süleyman Paşa olmak üzere, Tekirdağ'ın fethi, tarihi coğrafyası, eski çağlarda Tekirdağ; Tekirdağ'da idarİ ve ekonomik yapı, demografik ve etnik yapı, şehirleşme ve kentsel yapı, siyasi hayat, dini hayat, kültür ve sanat, mimari tarih, vakıflar, doğal olaylar, göçler, mülteciler, göçmenler; Osmanlı padişahlarının buraya gösterdikleri ilgi; seyyahlara göre Tekirdağ; Balkan, 1. Dünya ve Kurtuluş savaşlarında Tekirdağ ile Tekirdağ'ın görsel ve yazılı arşiv kaynakları gibi konular hakkında orijinal bilgiler bulacaksınız.