Çağımız insanının genel yargısına göre sufiler geçmişin dilencileri, tekkeler de bunların mekanıdır.
Bu çalışma bu tür ucuz yargıların ne kadar yersiz ve geçrsiz olduğunu gösterecektir.
Sanılanın aksine sufilerin bir kısmı toprağı işleyen çiftçi, sınır boylarında güvenlik görevlisidir.
Bir kısmı toplumun içinde yaşayan ve onların ihtiyaçlarını karşılayan sanatkardır.
Sufiler mendereslerde müderris, devlet kademesinde yöneticidirler. Bir kısmı da hattat, şair, nakkaştır.
Tasavvuf, tarihin genel seyri içinde halkla, devletle kucaklaşarak toplumu ayakta tutmayı başarmıştır.