Tarikatlar târihi bakımından VI-VII/ XII-XIII yüzyılların ehemmiyeti inkâr edilemez. Bugün halen varlıklarını sürdürmeye devam eden tarikatların çoğunun teessüs ettiği asırlardır. ´Hırka´, ´silsile´ ve ´mîısâb´ gibi yapılarla, otantizmmı olağanüstü bir biçimde korumaya devam eden ftbdülkadır Geylânİ [561 /1166} ye nisbel edilen Kadirilik ve Seyyid Ahmeder-Rılâİ (578/1182)´ye dayanan Rilâİlik bu yüzyıllarda teessüs eden i!k iki önemli tarikattır Mağriplı sûtîlerin iştirakleriyle İrak´ta olgunlaşan bu larTlot faaliyetine -ki Irak Ekotü olarak niteiendirilmiştir-aynı ekolden olmakla birlikte coğrafyası farklı olan Bedevîlik ilâve edilebilir. Pîri Seyyid Ahmed el-Bedevİ (675/ 1276)rtin vefatından sonra, çok kısa bir süre içinde Mısır´da müesseseieşen Ahmediyye/Bedeviyye tarikatıyla, diğer üçü kadar yaygınlık kazanmamış olmakta bidikte yine Mısır´da teessüs eden İbrahim Desûkî (676/1277j´ye nisbet edilen Desûkiyye tarîkatı, o dönemde, bir manevî yapılanmayı tamamlamışlar ve böylelikle tarikatlar târihinde aklâb-ı erbaa´ olarak anılmışlardır. Tarikat müesseseleşmesinin ilk devirlerinde bu dört tarikatın -bâzı müellifler tarafından- ´tamamlanmış´ ve sağlam´ olmayı sembolize eden bir ´dörtlü´ olarak isimlendirilmesi de göstermiştir ki, ´dörtlü bir kuvvetler birliği´ teşekkül ettirilmiştir.