Kıvırcık kuzucuklar gibiydiler aramızda,
Süt dişlerinin altında keskin vampirler...
Meleşmeleri kolonlanmış, aynı ton aynı tını;
Tebessümleri kâğıttan biçilmiş, aynı ayar...
Bense kusurluyum evet, kusursuzluk riyadır;
Şöyle dedim: bunlarla yolum kökten ayrı.
Kuzular kurda dönüştü ansızın kudurdu;
Dolunayda azarlarmış Holivud efsanesidir...
Senesi şöyle kalsın, aylardan Temmuz'du.
Daldılar protez dişlerle halkın gırtlağına;
Halksa bildiğiniz millet... Dimdik durdu...
Ne güneşler battı yine bir hilâl uğruna;
Analar aynı gece ne yiğitler doğurdu.
Meydan olsun yeter ki, yer yarılır er çıkar.
Vur toprağa dizini göresin neler çıkar.
Üzengide tut ayağı ola ki sefer çıkar.
Ölümüne savlet eder, gaziler çıkar.
Gün, esen rüzgârdan hile sezme günüdür;
Taşlar altından daha nice hainler çıkar.
Hân'ım hey! Daha çok söyleriz destandır bu;
Hû diyelim yiğitler aşkına, demine devranına Hû...