Hepimiz yolcuyuz. İki kapılı bir handa gitmeler de bitmiyor, gelmeler de. Her geliş, yeni bir gidişe işaret. Lakin biz yine de tabiatın boşluk kabul etmediği gerçeğini unutuyoruz. Belki de unutmak işimize geliyor; bıraktığımız boşluğun doldurulamayacağını sanıyoruz. Benden sonra tufan olur zehabına kolayca kapılıyoruz.
İnsanın kendisini vazgeçilmez sanması ne büyük bir yanılgıdır. İçinde nice korkular barındıran bir yanılgı... Eh, insanız; yanılgılarımızla, korkularımızla insan. İnsan, yani unutan varlık. Neyi unutan? Her gelişin bir gidişinin olacağını.
Şehir, Hayat ve Derviş, hayat yolunda uğranan küçük istasyonlarda tutulan notlardan oluşuyor. Şehirden, insandan ve insani duygulardan yola çıkılarak yazılan denemeler... Farzedin ki, dostunuzdan gelen birer küçük mektup. Hayatın anlamına ve aşkın yoluna dair mektuplar. Bir tutam kar sesi, bir bardak su ve yalnızlığınız.