Geniş bir coğrafyada uzun bir dönem hükümran olan Osmanlı Devleti farklı toplum ve devletleri hakimiyeti altında bulundurmuştur. Böyle bir yapı, devleti, güçlü bir idarî teşkilat oluşturmaya, merkez-taşra ve devletlerarası denge ve uyumu dikkate alarak bazen iradî bazen mecbûri farklı idare tarzları ortaya koymaya zorlamıştır. Eyâlet-i mümtâze, çeşitli etkenlerle taşrada uygulamaya konulan idarî tarzlardan biridir. İnceleme, tipik ve belki de en önemli uygulaması olan Mısır örneğinde eyâlet-i mümtâze statüsünü ve hukukî yapıyı genel hatlarıyla ele almayı hedeflemektedir.