Bu eserde önce Türklerin İslamiyeti kabulden önceki ürünlerinin kısa bir değerlendirilmesine yer verilmiş, sonra da sözlü ve yazılı mahsuller üzerinde durulmuştur. Edebi ürünlerin dağılım sahaları elimizde bulunan eserlerin miktarına ve vasıflarına göre şekillenmeye çalışılmıştır. Ürünlerin oluşma zemini, içinde vücud buldukları durum bazen siyasi bazen içtimai çerçeve göz önünde bulundurularak açıklığa kavuşturulmaya gayret edilmiştir. Edebiyat tarihleri farklı değerlendirilen eserler bizim için ele alınırken ileri sürdüğümüz fikirler, eserlerin asıllarından örneklerle vesikalandırılmaya çalışılmıştır.