Edebiyat Tarihçilerinin hikemiyat diye adlandırdıkları tefekkür ve hikmete yönelik şiirin özelliğini, genellikle öğüt ve nasihat ifade eden ayet ve hadisler, sosyal ve siyasi olayların hakimane (bilgece) bir biçimde formüle edilmesi, halkın dilinde söylene söylene klişeleşmiş ve onun hayat anlayışını yansıtan atasözleri ve deyimler, kıssadan alınan hisselere düstur olan kelam-ı kibarlar, insanların hafızasında adeta canlı bir tablo gibi yaşayan ve tecessüm eden adet ve geleneklerin gerçek hayata yansıması, ahlaki ve tasavvufi birtakım kavramların öğüt verici tarzda işlenerek insanlar arasında yüzyıllardır oluşturduğu anlayış birliği gibi konular teşkil eder. Hikemi tarz şairleri bu genel çerçeve doğrultusundaki görüşlerini zaman zaman artan zaman zaman da azalan yoğunlukta işlemiş, divanlarında bize yüzyıllardır okunagelen kalıcı şiirler bırakmışlardır. Şairlerimiz, bütün bu ve buna benzer konular dair gözlemlerini, asırların süzgecinden geçerek bu günlere gelmiş zengin ve parlak şiirlerinde vurgulu ve çarpıcı bir şekilde dile getirirler. Bunu ifade ederken, onların asıl üzerinde durduğu ve sanat anlayışlarının özünü oluşturan konu, hikmet ve hakikatı içinde barındıran mananın bir üst perdeden seslendirilmesidir.