İdealler, aydınların artık ya bir gençlik heyecanı olarak belleklerini süslüyor ya da bir aksesuar gibi, iğreti biçimde yer alıyor hayatımızda. Oysa, yakın zamanlara kadar, idealler, entelektüel hayatın başlıca belirleyicisiydi. Aydınlar idealleriyle vardı. İdealleri için yaşar, ideallerinin gereklerinin belirlediği bir çizgi üstünde sürdürürlerdi yaşantılarını. İdealleri için savaşan, bütün varlığını, bütün hayatını idealleri uğruna harcayan aydınlar, masal kahramanları kadar uzaklarda kaldı. Rodoslu Habibzade Ahmed Kemal, bu soyu tükenmiş idealist aydınlardan biri. Türkçü, Turancı düşünceleri benimsemiş bir öğretmen, bir İttihatçı. Özel ayrıntılarını bilemediğimiz hayatını, idealleri uğrunda Doğu Türkistan´a yaptığı inanılmaz yolculuk ve orada sürdürdüğü çalışmalar anlamlandırarak günümüze taşıyor.