Ortaoyununun baş komiği dilimli, sarıklı bir kavuğu ve kırmızı çuhadan yapılmış kaftanı ile Kavukludur. Oyun kuruluşunu her ne kadar Pişekâr düzenler ise de bütün hareketlerin, konuşmaların Kavuklu ile bağlantısı olacaktır. Çünkü güldürücünün düğümü Kavukluda çözülmektedir. Kavuklunun kambur veya cüceden Kavuklu Arkası denilen bir de yardımcısı bulunur. Mesela beraber yürürlerken Kavuklu aranarak sorar:
Fener nerede?
Kavuklu arkası da Kavukluyu anlamaz, yanlış anlar:
Fener mi? Balattan önce!
Hay Allah müstehakını versin. O fener değil oğlum, hani ya önümü görmek için camlı, içi mumlu cam fener yok mu?
Ve aynı zamanda ortaoyunu yine Karagöz gibi bir sanat gösterisidir. Şiirler, şarkılar, rakslar, edebî canbazlıklar... Bir kenarda bakarsınız Çelebi boyun büker:
Efendim, affım kâfi...
Kavuklu şöylece bir bakar:
Ben kullanmam evlâdım!
Efendim neyi kullanmazsınız?
Afyon kullanmam ki kâfi olsun...
Bakarsınız biraz sonra Kayserili sökün etmiş:
Sen bu mahalleli misin, birini sual ideceğim?
Kavuklu buyur eder:
İd bakalım!
İt senin bubandır...